31 Mayıs 2009 Pazar

Çikolata Soslu Tavuk Göğsü

Çikolatalı Tavuk Göğsü tarifini Çikolata Delisi'nin blogundan aldım. Tarifi oradan bulabilirsiniz.Gerçekten yoğun çikolata lezzetinden hoşlananlar için çok güzel bir tarif. Tarife ek olarak ben tavuk göğsünü yaparken 1 yemek kaşığı sakız reçeli ekledim. Damla sakızı tadını sütlü tatlılarda çok severim, tavsiye ederim. Tatlıyı sürekli buzdobında bekletmenizi tavsiye ediyorum.




30 Mayıs 2009 Cumartesi

Bulgur Pilavı...

Çok sık pişiremesemde çok severim bulgur pilavını...Aslında başlı başına bir yemek bence...Pilav ve yoğurt afiyet olsun:)
  • Malzemeler;

1 Bardak pilavlık bulgur

1 Adet soğan

1 Adet büyük boy domates

2 Adet sivri biber

1 kaşık domates salçası

Zeytinyağı

Tereyağı veya margarin

Kurunane- Karabiber

Yapılışı; Soğan ve biber zeytinyağı ve tuz eklenerek sotelenir. Küçük olarak doğranmış domates eklenir, birlikte çevrildikten salça ve karabiber eklenir. 2 bardak sıcak su eklenir, kaynamaya başlayınca yıkanmış 1 bardak bulgur eklenir. Suyunu yavaş yavaş çekmeye başlayınca 1 yemek kaşığı tereyağ eklenir. Pişmeye yakın 1 yemek kaşığı kurunane üzerine serpilir ve demlenmeye bırakılır. Her pilav gibi kısık ateşte pişmesi gerekiyor. Not olarak ; ben 1'e 2 kullandım ölçüyü ama kullandığınız domatesin sulu olup olmamasına göre ölçüyü ayarlayablirsiniz.

28 Mayıs 2009 Perşembe

Çay Molası...:)


Sürekli bir koşuşturma içinde geçiyor günler, hayat geçiyor...
Biraz çay kurabiye ve kitap okuma zamanı...
Şu anda Turgut Özakman'ın Diriliş adlı kitabını okuyorum ve şiddetle tavsiye ediyorum...Zaten Şu çılgın Türkler'i okuyanlar ne demek istediğimi çok iyi anlayacaklardır. Kitap için yazar yorumu; Çanakkale sadece Çanakkale'de olup biten bir olay değil. Bunun evveliyatı önemli. O tarihteki fikir akımları önemli; ama bir de kadın hareketi var, bu da çok önemli. İki sene evvel Balkan Savaşı yapılmış, 600 yıllık bir imparatorluğun dev iki ordusu, birkaç yıl evvel kurulmuş dört küçük ülkenin ordusundan dayak yiyor, bozguna uğruyor. Bulgar ordusu ta İstanbul'un eşiğine, Çatalca'ya kadar geliyor. Bu ordudan Çanakkale ordusu nasıl çıkıyor? İşte kitap bu dirilişi anlatıyor.Kurtuluş Savaşı'nın taç kapısı, girişi olan Çanakkale Savaşının destanı...Tarihin en eski milletlerinden birinin dirilişi… Ateşten geçerek, kan içinde, bir daha uyumamak, benliğini unutmamak, kandırılmamak, sömürülmemek, ezilmemek, ölmemek üzere çığlık çığlığa dirilişi...Çanakkale Savaşı hiç böyle yazılmadı.Turgut Özakman'ın, 353 baskı yaparak milyonlarca okura ulaşan Şu Çılgın Türkler kitabının da içinde bulunduğu üçlemenin ilk kitabı.Tüm yeni nesillere eşi olmayan bir armağan daha.Yazarın, Çanakkale ile ilgili dünyadaki bütün kitapları, internet sitelerini tarayarak yıllarca üzerinde çalıştıktan sonra, ucuz kahramanlık hikâyelerine, hamaset edebiyatına, şovence anlatıma yer vermeden kaleme aldığı, olağanüstü zaferin hikâyesi."Tarihin en eski milletlerinden biri, ateşten geçerek, kan içinde, bir daha uyumamak, benliğini unutmamak, kandırılmamak, sömürülmemek, ezilmemek, ölmemek üzere çığlık çığlığa diriliyordu." böyle , inanın çok etkileyici bir kitap...
Çayın yanına bisküvi, kurabiye olmazsa olmaz bizde evde mutlaka bulundurmaya çalışıyorum. Malesef çayın yanında gördüğünüz kurabiyeleri ben pişirmedim. Hanımeller Kurabiyem Çikolata Parçalı bu aralar favorim çok lezzetli denemeyenler için tavsiye edilir:)
Ve de yaz meyvaları artık bizimleee...En güzel günler ; pazarlar, marketlerdeki meyva reyonları için...Ama ben ağaçtan kendim koparıp meyva yemeyi çok özledim...



27 Mayıs 2009 Çarşamba

Mutfaktaki Lezzet Taneleri...


Mutfakta vazgeçemediklerimiz...
Türk Mutfağında özellikle olmazsa olmazlarımız galiba. Küçük bir araştıma işte sonuçlar:)
Pirincin Faydaları: Vücut gelişimini destekler. Vücuda enerji verir ve vücudu kuvvetlendirir. Doyurucudur. Zihni açar. Yüksek tansiyonu düşürür. Hazmı kolaylaştırır. Vücuttaki fazla suyu çekerek vücudun toksit maddeleri uzaklaştırmasına yardımcı olur ve ishali de keser. İçeriğinde bulunan kanser önleyici maddeler sayesinde başta bağırsak kanseri olmak üzere kansere koruyucudur. Kandaki kolesterol oranını azaltıcı etkisi ile kalp ve damar hastalıklarına karşı da koruyucudur. Ayrıca, böbreklere faydalıdır.
Mercimeğin Faydaları: Besin değeri oldukça yüksek olan mercimek vücuda ve zihne güç verir. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Gözlere de yararlıdır. Mercimeğin kalori değeri de yüksektir. Enerji verir ve yorgunluğu giderir. Kansızlara faydalıdır. Anne sütünü attırır. Kandaki kolesterol oranını düşürür ve kan akışını hızlandırır. Kalp ve damar hastalıkları ile şeker hastalığından korunmaya yardımcı olur. Kalp krizi riskini azaltır. Bağırsakları çalıştırarak vücuttaki zararlı maddelerin uzaklaştırılmasını kolaylaştırır ve kabızlığı giderir.
Bulgurun Faydaları: Bulgur lif içeriği yüksek olan bir besindir. Kan şekeri düzeyinde çok fazla dalgalanmalara neden olmaz, bağırsak ve kalp-damar sağlığını koruyucu etkisi vardır. Bulgurun içeriğindeki potasyum oranı yüksek olduğundan böbrek hastalarının kanında potasyum değerleri yükseldiği zaman tüketilmemesi gerekmektedir. Yapısında folik asit de bulunduğu için hamile kadınların tüketmesi önemlidir. Folik asit, anneler için önemli olduğu kadar bebeklerin gelişimi için de önemlidir. Bulgur sarı veya biraz daha esmer bir tonda renklere sahip olabilir, rengi açıldıkça daha çok soyma işlemi geçirdiğinden besin değeri düşmektedir. "Besin kalitesi kuru baklagiller ile birlikte kullanıldığı zaman daha çok artar" . Örnek vermek gerekirse; mercimek köftesi, ezogelin çorba ve müceddere akla ilk gelen yemeklerdir. Çok da lezzetli olur..

Fasulyenin Faydaları: Vücuda güç ve enerji vererek, bedensel ve zihinsel yorgunluğu giderir. Vücudun gelişimini ve onarımını destekler. Kemikleri güçlendirir. Romatizma ve siyatik şikâyetlerini azaltır. Böbrek rahatsızlıklarında etkilidir. Böbrekleri kuvvetlendirir. Böbrek kumu ve taşlarını dökmeye yardımcı olur. Sinirleri kuvvetlendirir ve kalp çarpıntısını giderir. Kandaki şeker miktarını düşürerek şeker hastalığına karşı faydalı olur.
Mısırın Faydaları: Mısırpüskülünün içeriğinde glikoz, maltoz gibi şekerler, sabityağ, steroller, reçine ve çok miktarda potasyum tuzları vardır. İdrar söktürücü, idraryollarını temizleyici ve hararet verici olarak kullanılır.Bunların yanı sıra hazmı biraz güçtür. Guatr olanların yememesi tavsiye edilir.

Kaçırmadıklarım...


Pazartesi ve salıları hiç kaçırmadığım iki süper dizi...
'DESPERATE HOUSEWIVES' ve 'CSI: NY' ; Kaçıncı sezondur izlediğimi inanın unuttum. CSI:NY geçen sezon cnbc-e de yayınlanmamıştı malesef :) Ama bu sezon geri döndüğünü duyduğumuzdan beri hiç kaçırmadık...
Hiç izlemeyenler ve merak edenler www.cnbce.com adresinden bir özet alabilirler.Bu fotoğraflarda ordan:) 5. Sezon için küçük bir özet ;İki çocuğunun peşinde koşan pasaklı ev anne Gabrielle, sabıkalı oğulları yüzünden başı dertten kurtulmayan Lynette, Mike olmadığına kesinlikle emin olduğumuz bir erkekle öpüşen Susan ve kitap yazıp iş kadınlığına soyunan Bree. Evet, okuduklarınız kesinlikle doğru. Umutsuz evkadınları, beşinci sezonda beş yıl ileri giderek yepyeni halleriyle izleyenleri şaşırtıyor. Tabii ki her sezon olduğu gibi umutsuz evkadınlarımız beraberlerinde yine büyük bir sır ve yepyeni komşularıyla geliyor...
Akşam izlediğim bölümde çok ilginç gelişmeler oldu Edie öldü. Bana hala her an geri dönecekmiş gibi geliyor nedense:) Çok karmaşık hayatlar sunuyor dizi tabi bize bayaaaaa bi uzak hayatlar:) Ama izlemesi çok zevkli benden söylemesi...

CSI:NY ; pazartesi akşamları hiç kaçırmıyoruz eğer bi parogram varsa inanın üzülüyorum çünkü haftasonları tekrarlarını da hiç bi zaman yakalayamadım...Gerçi dizide her bölüm ayrı bir cinayet ele alınıyor ve çözülüyor ama yinede bölümler arası sürekli bi bağlantı var...
Küçük bir özet; Crime Scene Investigation (Olay Yeri İnceleme) efsanesinin son durağı CSI: NY, çözülmesi güç suç vakalarında araştırmayı yürüten ve son teknolojiler sayesinde en küçük bulguları bile derinlemesine inceleyerek olağanüstü sonuçlara ulaşan bir grup balistik uzmanının maceralarını ekrana taşıyor.


Tabi çoğu yabancı dizi gibi bizde eski sezonlar yayınlanıyor bildiğim kadarıyla. Ama sabredemeyenler için netten en yeni sezon bölümlerini hem de HD kalitesinde izlemek mümkün sanıyorum.

Bir ara o kadar çok diziyi takip ediyordum ki cnbc-e de;WITHOUT A TRACE, COLD CASE ve CSI:NY bir üçlüydü bizim için ama elimizde sadece CSI:NY kaldı:( Ayrıca Nip/Tuck, LAS VEGAS, TWO AND A HALF MEN, KING OF QUEENS, ACCORDING TO JIM, SIMPSONS...Gerçi e2 de çoğunun bölümlerini veriyorlar ama takip edemiyorum artık...
Bu dizilerin çoğunun bölüm bütçelerinin hemen hemen bizde çekilen film bütçelerine denk geldiğini duymuştum...Aşmışlar bu konuda galiba:)

26 Mayıs 2009 Salı

Közlenmiş Kırmızı Biber Salatası


















Çok pratik, yaz kış misafirlerim için hazırladığım bir salata...Tabi kırmızı biber mevsiminde bu biberler ister fırında ,ister mangal kömüründe hazırlanıp kullanım için buzlukta yerini alıyor...Annemler benim için hazırlıyorlar ne kadar teşekkür etsem az:)
Benim kullandıklarımda yine buzluktan çıkardıklarımdan...Tabi konservelerde var ben hiç denemedim ama uygun olacağını düşünüyorum.

Kırmızı biberin kullanım alanı çok ...Tazesini yemeklerimde, böyle közlenmiş olanları salata veya kahvaltılık olarak hazırlayabilirisiniz. Annemin kahvaltılık olarak hazırladığı zeytinyağı ile hazırlanan buzdolabında saklanabilen benim çocukluğumdan beri sevdiğim bir tarif vardı. Ama şuanda tam olarak hatırlayamadığım için kahvaltılık tarifi başka bir zamana kaldı.


Salata için Malzemeler;

  • 5 Adet közlenmiş kırmızı biber
  • 1 Adet domates
  • 3-4 Diş sarımsak
  • Maydanoz
  • Limon
  • Zeytinyağı
  • Tuz

Yapılışı; Biberler şerit şeklinde doğranır, üzerine kabuğu soyulmuş domates küçük küçük doğranır, kıyılmış maydanoz eklenir. Sos olarak sarımsak, tuz , zeytinyağı karışımı üzerine gezdirilir. Afiyet olsun.



24 Mayıs 2009 Pazar

Mutfağımda yeni ciciler...

Mutfaktaki sevimli ayrıntılar;
Mutfak için seçenekler hiç bitmiyor, her alışverişe çıktığımda gözümü bir türlü alamıyorum yeni bardaklar, fincanlar, kaseler yeni servisler...


Bunlara bayıldığımı evremdeki herkes biliyor galiba...:) Şimdiden söylüyorum bu cicilerin çoğu hediye; Çok şanslıyım:)Hediyeler için herkese bir kere daha teşekkür ediyorum...Fotoğraflarda ki mutfaktaki yeni oyuncaklarım :)Yeni cornflakes kaselerim; kocaman kahve fincanı şeklinde:)













Bitki çayı için minik demlik:)














Minik beyaz mandallar...Şık masalar için yeni peçete süslerim:)


































































:)

Bu mevsimde çok güzel ama kış geldiğinde bu fotoğraflara bakmak nasıl olur bilemiyorum:)
Yemek bloglarında çok güzel çilekli pastalar yapan hanımların ellerine sağlık , malesef benim pek zamanım olmadı...Ama tariflerin peşindeyim en yakın zamanda yaparım belki...






Pazar Kahvaltısından Seçmeler:)



Pazar kahvaltısı için krep yaptım bu sabah (Çocukluğumda bildiğim adıyla 'Akıtma' :)...Çocukluğumdan beri bayılırım, benim favorim sıcakken tereyağ ve beyaz peynirle yenilmesi her zamanki gibiiiii...

Eşim bal ve fındık ezmesiyle
yedi ...Tatlı veya tuzlu her türlü nefis...

Yanında Ahudu reçelini de tavsiye ederim...

  • Tarif çok basit;
  • 1 Su bardağı süt,1 su bardağı un, 1 yumurta, tereyağı,1 çay kaşığı tuz,isteğe bağlı kabartma tozu...

Yumurta ve sütü çırptıktan sonra unu eleyerek karışıma ekleyin, çok iyi karışmış olması çok önemli. Eğer kabartma tozu ekleyeceksiniz unla birlikte eleyerek karışıma ekleyin.Ben ekledim. Tava da isteğe bağlı çok çok az tereyağ veya sevmeyenler için margarin de olabilir eritilir ve karışım bir kepçe yardımıyla tavaya iyice yayılır alt üst edilerek pişirilir. Afiyet olsun:)

Ve tam mevsimi çilek ve erik ...Çok az zaman kaldı bundan sonra güzel çilek bulmak zor olabilir. Gerçi bazı çilekler o kadar hormonlu ki, eski küçük çilekleri özledik...Dağ çileği denilen küçük mis kokulu çilekleri bulursanız sakın kaçırmayın bence...
Erik ve çilek fotoğraflarını çekmek büyük zevk biraz uğraştım ama değdi:)


20 Mayıs 2009 Çarşamba

Havuçlu Cevizli Kek Denemesi:)




Yeni bir kek denemesi...


Bu tarifi yemek bloglarından bulduğum bir çok -Havuçlu Kek -tarifinden esinlenerek yaptım. Ama şimdiden söyleyeyim hala aklımdaki yumuşak, işte budur dediğim tarife ulaşamadım. Görüntü, özellikle lezzet harikaaaa oldu...Arkadaşların ve özellikle eşimin görüşü 'kek süper olmuş şeklinde'...



Keki iki değişik şekilde pişirdim. Malzeme sanki kırmızı çiçek kalıba çok gelecek gibi göründü gözüme ve fazladan son anda 3 adet küçük kek pişirdim böylece...Sunumları çok güzel oldu...






Malzemeler:


  • 3 yumurta

  • 1 su bardağı sıvı yağ

  • 3 su bardağı un

  • 2,5 su bardağı şeker

  • Yarım su bardağı süt

  • 1 su bardağı ceviz

  • 1 yemek kaşığı tarçın

  • 4 küçük boy havuç

  • 1 adet limon

  • 1 paket kabartma tozu

  • 1 paket vanilya

  • 1 çay kağından az tuz


Yapılışı:
Tüm kuru malzemeyi; unu, tarçını, kabartma tozunu, vanilyayı , tuzu -hepsini eleyerek- karıştırıyoruz ve ceviz içini ekliyoruz. Ayrı bir kapta yumurta ve şekeri çırpıyoruz, yağı, sütü ekleyip karıştırıyoruz. Havuçları ve limon kabuğunu rendeleyip karışıma ekliyoruz. Daha sonra un karışımını yavaş yavaş ekleyip kaşıkla hepsini karıştırıyoruz.
Kalıbı yağlayıp unluyoruz ayrıca cam küçük kek kalıplarının içine yağlı kağıt ile kapladım keklerin yapışmaması için, ayrıca sunumda çok güzel oldu böylece:) Önceden ısıtılmış 165 derece fırında küçük kekler 45 dk ,çiçek kalıp için pişmesi 1 saattir. Ortasının iyi pişmesine çok dikkat edin . Kürdanla son 10 dk kontrol edebilirsiniz.

16 Mayıs 2009 Cumartesi

Ekim'de İtalya...

Floransa,Venedik,Siena,Roma Dondurması:) Aşk Çeşmesi-Roma...
İtalya Rüyası...







































Slovenya-Ljubljana-Bled Gölü











Fotoğraflar akşam üzeri çekilebildi malesef, pırıl pırıl bir güneş altında ne kadar güzel olabileceğini tahmin edebilirsiniz...Bled Gölü bir doğa harikası...Ortasında küçük bir adacık var ve üzerine inşa edilmiş bir kilise. Gölün kenarındaki bir dağın tepesinde bulunan kaleden bütün göl manzarısını izlemek mümkün....Göl çevresinde yürüyüş yapmak çok keyifli...dikkatli bakarsanız çevresini saran dağların tepelerinin karla kaplı olduğunu görebilirsiniz, manzara gerçekten inanılmaz...Ayrıca yerel bir sloven tatlısı olan Krem Rezina’nın en güzel yapıldığı yermiş burası ama biz göl çevresinde hava soğuk olmasına rağmen 1 km bir yürüyüş yaptık, merkeze geldiğimizde cafede Krem Razina'nın hiç kalmadığını öğrendik malesef:( Neyseki biz Slovenya'daki ilk durağımızda Slovenya mutfağından nefis bir yemek ve buna benzer bir tatlı yemiştik:) Malesef o zaman bu yemek fotoğraflarını yayınlayacağım bir blogum yoktu o yüzden hiç fotoğraf yok ama bundan sonra mutlaka olacak...